3 Mayıs 2013 Cuma

Yaman Özel Eğitim Merkezi

          Merhaba size kendimden bahsederken İstanbul da bir rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum diye yazmıştım.
çalıştığım yerden nihayet daha detaylı bilgiler vermek adına sayfamı oluşturdum.2006 yılının yaz aylarında başladım Yaman Özel Eğitim Merkezine beni ilk karşılayan Ülger Yaman olmuştu 4 aylık hamile ordan oraya koşturan bir sürü işe aynı anda koşturmaya çalışan bir anne adayı ve kurumununda müdürü ayrıca eğitimcisi  ilk görüşmeden bir kaç gün sonra beni aradı ve sizinle çalışmak isteriz dedi ve o gün bu gündür buradayım sevinçler hüzünler mutlu anlar derken bir sürü anı biriktirdim kendime.
güzel anılarda var hüzünlü anılarda ailelerle kimi zaman güldük kimi zamansa ağladık eğer böyle bir merkezde çalışıyorsanız her an hüzünlenmeyi gözlerinizin yaş dolmasına hazırlıklı olmalısınız.En güzeli ise mezun verilen çocuklar evet mezun edilen çocuklarımızın aileleri ile sevinci paylaşmakta ayrı bir mutluluk tabiki eğitimcileri içinde gurur duyulacak bir an olsa gerek.Burada çok güzel mucizeler oluyor ve bende bunları sizlere aktarmak adına Yaman Özel Eğitim adında bir sayfa oluşturdum buradan sizlere hep güzel haberler ve merak ettiklerinizle ilgili bilgiler vermeye çalışacağım.

tabiki plaj terlikleriyle ve kısacık saçlarıyla Gül teyzeyi unutmadım 

Takipte kalın

ÇOCUK GELİŞİMİNDE NEREDE SORUN BAŞLAR




YGB(OTIZM) Bozukluk ilk ne zaman fark edilir?
Bir hafta önce kuruma ikiz iki dünya güzeli 21 aylık bebek geldi. Bebeklerde hangisinde yaygın gelişimsel bozukluk olduğuna karar vermek gerekiyordu.
Bir tanesi daha biblo gibi dururken diğeri daha huysuzdu. Huysuz olan annesinin kucağında sürekli bir şeyler istiyordu. Gelirken kendisi yürümek istemiş dizi yaralanmıştı.
Ben ona bir şey yaptırmak istediğimde sürekli ‘ben ben’ diyerek kendisi yapmak istiyordu. Oyuncakları ona vermem koşuluyla beni öpmeyi kabul etti. Diğeri biblo gibi babasının kucağında idi. Babası ayakta duruyor; oturunca ayağa kalkmak istiyordu. Elinden sıkı sıkı tuttuğu iki Lego parçası vardı.
Daha sonra mindere oturduğunda ayağa kalkmak istemedi. Farklı zemine basmasını istediğimde önce ikisi de reddetti.
Ancak normal kardeş annesini istedi. O yaptıktan sonra bir şey olmadığını anladı ve tekrar kendisi yaptı, riskli kardeş aslan dokunamadı. Normal kardeş hemen halkalarla sek sek yaptı. Otizm riski olan kardeş ise şekil kutusuna üçgenleri atıp tekrar tekrar yapmak istiyordu.
Anneyle uyku konusunda konuştuğumuzda normal kardeşin uykuda anneyi istediğini, riskli kardeşin ise kendi kendine uyuyup uyandığını söyledi.
2 yaşındaki normal kardeş yemeğini kendisi yemek için direnirken riskli kardeş güzelce annesinin hazırladığı karışımı bitirinceye kadar yiyordu. Konuşma gelişiminde; normal kardeş ‘attı’ ve ‘düştü ‘ gibi filleri kullanırken ygb(Otizm) riskli kardeş’ üçgen, pepe, bir iki mavi’ gibi kelimeler kullanıyordu.
Her şey yolunda giderken 18.aydan sonra olan şey neydi?
Sanki bir dönüşüm başlamıştı. Normal yolda giden araba yoldan çıkmış başka bir yöne doğru son hız hareket ediyordu. ygb riskli kardeşte diğer kardeşi gibi anneyi emmiş; her şey normal ve çok güzel gelişmişti. Aslında çoğu zaman bu değişim 18 ay öncesinde başladığını biliriz. Ancak 1,5 yaş 2,5 yaş arasında anne babalar açısından sosyal duygusal gelişim daha fark edilir bir hal almaktadır. Bu nedenle ilk fark ediş bu döneme denk gelmektedir. Motor gelişim açısından yürüme emekleme döneminde fark edilir.
Aynı dönemde göze çarpan diğer farklılık bu çocuklarda televizyona veya işitsel-görsel uyaran bir cihazlara aşırı ilgi oluşur. İsmi söylendiğinde bakmadığı halde, sevdiği bir müziği duyduğunda en köşedeki odadan koşarak gelir. Birçok noktada kaygılıdırlar, yeniliğe dirençlidir. Bu yani bir yemek olabileceği gibi yeni bir ev gezmesi olabilir.
Bunun dışında :
- oyuncaklarla olması gerekenden farklı oynarlar
-Arabanın tekerleğini döndürür ya da topu sürekli çevirmek ister.
_Duyu problemleri belirgindir.
-Dokunsal duyuları hassastır ya farklı dokuları reddeder ya da hiç fark etmezler.
-Denge (vestibular)problemleri vardır. Ya hiç düşmezler korka korka yürürler ya da tam tersi sakardırlar sürekli düşerler. Ayakucunda yürür ya da kendi etraflarında anlamsız dönerler
-Profrecelektif problemleri vardır. Zıplamak istemezler kendilerini sıkarlar ellerinde sıkı tuttukları oyuncakları bırakmak istemezler, kitap bakmaya fazla düşkün olabilirler kendi işaret parmaklarını kullanmadan hep sizin gösterip söylemenizi yâda hep aynı sayfayı açmanızı isterler.
Tüm gelişim basamaklarında farklı aylarda takılmış gibi davranırlar.
Bazen 6 aylık bebek gibi nesneler fazla yakından gözüne yaklaştırır. Bazen 1 yaşında gibi oyuncaklar gibi oyuncağı atar ve dönüşünü izler. Normal gelişim sürecinde 2 yaşından itibaren nesneler sosyal ilişkinin bir aracı olarak görünür. Bütün bu ilişkiler sonucunda bir takım sosyal tepkiler gelişmeye başlar; taklit, utanma fiziksel ve sosyal bağımlılık otoritenin kabulü, rekabet, ilgi çekme karşı koyma gibi 2 yaş çocuğu yetişkinlikle birlikte basit faaliyetlerde bulunabilir.
Edilgen bir eleman olmaktan kurtulur daha etkin bir üyeye dönüşür.
YGB tanılı çocuklarımız ise nesneleri hala kişilerden daha etkin olmakta annenin varlığı bile iki nesneden daha etkin olamamaktadır. Yaşadığı kaygı onu sürekli kalıplara iter ve edilgen kalmayı tercih eder. Tuvalet becerisi bu yaşlarda başlamasına rağmen bez kullanma ile ilgili kalıpları olduğu için kalıplar genellikle tuvalet öğrenmede direnirler Normal gelişim evrelerinde 2 yaş çocuğun konuşmaya başlamış olması beklenir.
Ancak zihinsel bedensel motor gelişim ve psikososyal gelişim sağlıklı görünmesine rağmen hala konuşmayan kendisi ifade edememesi nedeniyle de hırçınlaşan çocuk sayısı az değildir.
Tüm bu belirtiler ve gözlemler sonucunda 18ay ve 2yaş aralığında çocuklar çok iyi izlenmeli ve bir farklılık hisseden annenin mutlaka bir uzmana danışması gerekmektedir


    Ülger Yaman
Özel Eğitim Uzmanı






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder